24 Nisan 2014 Perşembe

Nogay Han

Altınordu kumandanlarından Nogay, 1259'dan 1299'a kadar, yaklaşık 40 yıl, bu devletin mukadderatına hakim olmuş, ancak, Cengiz sülâle geleneğine saygısı yüzünden tahta geçmediği halde, komşu yabancı devletlerin birçoklarında o, Altın-Ordu hükümdarı gibi kabul edilmiş, elçiler ve hediyeler kabul etmiştir. Elçileri de hükümdar elçisi gibi karşılanmıştır. Aslında o, resmen Don ile Dinyeper arasındaki bölgeleri idare eden bir tümen beyinden başka bir şey değilken, 1259 ve 1296'da Galiçya'da, 1261/63'de Kafkasya seferlerinde kazandığı üstün zaferlerle sivrilmiş ve Karadeniz'in doğu ve kuzeyinde yaşayan boyları Altın-Ordu merkezinden ayıracak şekilde kendi hakimiyeti altında birleştirmiştir. 

Berke Han’ın ve başkumandanı olan Nogay’ın Müslüman olmaları, Şaman olan Hülagu ile olan savaşları kazanmaları, hilafet için alınan bir intikam ve İslamiyet’in zaferi olarak telakki olundu. Bu münasebetle komşu Müslüman ülkelerden, Horasan'dan ve Anadolu'dan İslamiyet’i yaymak için gaziler getirildi. Azerbaycan'dan Erdebil Şeyhi Safiyütdin Erdebil, kendi müritleri ile birlikte Desti Kıpçak’ta ve Kırım’da İslami faaliyetlerde bulundu. Anadolu'dan Sarı Saltuk ismindeki Türk Şeyhi de, 1263 yılında 12000 hane kadar Türkmen ailesi ile birlikte Kırım ve Doğruca’ya yani Nogay’ın bulunduğu yerlere gidip yerleşti ve İslamiyet’in neşri uğrunda çalıştı. Nogay Han o zaman Trakya'da Aynos kalesinde esir olan Selçuklu Sultani İzzeddin Keykavus II’ yi kurtardı. 1265'te resmen Müslüman oldu. Trakya'da birçok Bizans şehir ve kalelerini aldı. Macaristan içlerine akınlar yaptı. Nogay Han’ın maiyetinin çoğu birkaç yıl içinde Müslüman oldu. Sarı Saltuk Nogay Han’ın emriyle Kırım’dan Dobruca'ya gitti. Nogay da 1280'de Yama yakınlarında iki Bulgar kalesine fetih yaptı. Nogay Han ölünceye kadar Rumeli'de (Balkanlar'da) İslamiyet’in yayılması uğruna coşkun akınlar yaptı. Nogay Han 1280–1299 yılları arasında Tuna havzasında, Rumeli’nde ve Kırımda şevkette saltanat sürdü. Nogay kırk yıl süre ile Altınordu Devleti'nde o derece büyük ve önemli bir role sahip olmuştur ki, bu rolün sonucunda olmak üzere Altınordu ile münasebet içinde bulunan belli başlı hemen bütün devletlerin hükümdarları ona han muamelesi yapmışlar, hatta kendisine elçiler göndermişlerdir.

Nogay, Balkanlar'da Bulgar ve Bizans işlerine karışmış ve savaşlarda yenmiş olduğu Bizans İmparatoru Mihail Paleologos'un kızı ile evlenerek, arkasını emniyet altına aldıktan sonra, Rus Knezleri üzerinde de hakim bir duruma gelmiştir. Rus yıllıklarında, ilk olarak 1276'da bahsi geçmiştir. 1288'de Rus Knezleri, Nogay'ın Lehistan'a karşı seferine iştirak etmişlerdir.

Nogay'ın şahsî başarıları büyük olmakla beraber, Altın-Ordu tahtına oturmayıp, devlet içinde devlet gibi hareket etmesi, Altın-Ordu'nun iç savaşlarla sarsılarak zayıf düşmesine sebep olmuştur. Diğer hükümdarlar gibi, 1291'de yine Nogay'ın himayesinde Altın-Ordu tahtına geçen Tokta, sonra ona karşı cephe almış, bu duruma son vermek maksadıyla, uzun süren bir mücadeleye girişmiş ve neticede Nogay Han 1299 yılında Mecusi Altınordu Hükümdarı Tokta Han'la yaptığı savaşta bir Rus eri tarafından şehit edilmiştir. Tokta Han da bu Rus erin idam ederek cezalandırmıştır. Nogay’ın ölümünden sonra Balkanlarda Müslüman hâkimiyeti ve dervişlerin faaliyeti sekteye uğradı. Bizanslılar birçok yerlerini Tokta’nın oğullarından geri aldılar. Müslümanların çoğu Bizans yoluyla Anadolu'ya geçti. 

Nogay idaresinde toplanan boylar, onun ölümünden 99 yıl sonra bu ad ile tanınmışlar ve Altın-Ordu'nun parçalanması üzerine "Nogay Hanlığı" ismi altında, ayrı bir devlet meydana gelmiştir.


_________________________________________________________________
Kaynak : 1) Prof. Dr. Zeki Velidi TOGAN, Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul- 1981 s. 268–270 [2] Prof. Dr. Zeki Velidi TOGAN
2) Vikipedi
3)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder