8 Haziran 2014 Pazar

ilklerin savaşı: kırım harbi


Bundan tam 161 yıl önce yine Rusya savaş ilan etmeden Osmanlı toprakları olan bugünkü Moldova ve Romanya'yı işgal etti. Osmanlı, 4 Ekim 1853'te Rusya'ya topraklarından çekilmesi için nota verdi ve 15 gün süre tanıdı. Rusya bu notaya kayıtsız kaldı ve verilen sürenin sonunda savaş başladı. Ve Batum'a yardım götüren Osmanlı donanması Sinop açıklarında batırıldı. Rusların bu ani hareketi İstanbul'u tehlikeye düşürdü.



Bunun üzerine Fransa ve İngiltere devreye girerek tarafları uzlaştırmak istedi. Fakat Rusya uzlaşmayı kabul etmedi ve Tuna Nehri'ni geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başladı.
Bunun üzerine Osmanlı, Fransa ve İngiltere Rusya'yı barışa zorlamak için Kırım yarımadasında cephe açtılar. 20 Eylül 1854'te 60 bin Osmanlı, 30 bin Fransız ve 21 bin İngiliz askerinden oluşan müttefik kuvvetler 89 harp ve 267 nakliye gemisiyle Kırım yarımadasına çıktılar. 1855 ilkbaharında 140 bin müttefik kuvveti daha Kırım'a çıkarıldı.


Ruslar mağlup oldu ve çekilmek zorunda kaldı. Ancak, Türkiye imparatorluk döneminde ilk dış borçlanmasını Kırım harbi nedeniyle yaptı. Ve 1854'te Paris ve Londra'daki Palmer ve Goldschmid isimli iki banka grubuna yüzde 7.5 faiz, 33 yıl vade ile 5 milyon İngiliz sterlini borçlandı.


Uğranılan ağır zayiatlarla 1815-1914 arasındaki en büyük can kaybına sahne olan ve müttefiklerin zaferiyle 30 Mart 1856 Paris Barış Antlaşması ile sona eren Kırım Savaşı, ifade edildiği gibi modern savaşların ne ölçülerde şiddetli ve kanlı olarak cereyan edeceğini gösteren bir örnek oldu. “Yüz binlerce askerin on binlerce kilometre uzaklıktan, her türlü mühimmatıyla beraber Kırım’a taşınmaları, askeri amaçlı demiryollarının inşası, telgraf hatlarının çekilmesi ve modern anlamda, özellikle zırhlı buharlı gemilerden oluşan donanma faaliyetleri, savaşın boyutlarındaki” büyüklüğü gözler önüne serdi. Ayrıca bu savaşta Osmanlı başkenti İstanbul tarihinde ilk defa göreceği yoğunlukta bir yabancı asker kitlesine diplomat trafiğine, yaralı asker ve mühimmat yığılmasına ve çok sayıda askerin gelmesine ve göçlere şahit oldu. Yine Osmanlı Devleti açısından ağır masraflar sebebiyle ilk defa dış kaynaklı borçlanmaya sebep olan Kırım Savaşı, telgraf, fotoğraf ve gazetelerle günlük olarak belgelenen ilk büyük savaş olmasıyla,  küresel çatışmalar açından yeni bir çığır açtı.


19. yüzyıl Avrupa tarihinin önemli bir sayfasını işgal eden bu savaş; ittifaklarla, topyekûn, uzak mesafeli, askeri harekâtlar ve modern cephe savaşlarının da ilki sayılır. “ilklerin savaşı” olarak adlandırılan bu savaşta, askeri harekâtlardan başka, sağlık, haberleşme, lojistik, pek çok yeni uygulamaları da beraberinde getirmiştir.





Uygulanan teknikler ve stratejiler bakımından da sanayi devrinin ilk modern savaşı olan Kırım Savaşı’nda denizde zırhlılar, karada obüsler kullanılmış, 1742 yılında keşfedilen namlusu yivli tüfekler, Kırım’da operasyonel hale getirilmiş. Savaş basını ilk kez Kırım Savaşı’nda ortaya çıkmış, ilk savaş fotoğrafları İngiliz ve Fransız gazeteciler tarafından çekilmiş.


İlk meteoroloji ağını, Karadeniz’de çıkan şiddetli bir fırtınanın ardından, 14 Kasım 1854’te, Fransız uzmanlar Urbain ve Verrier kurmuş; 1793’te Chappe’nin bulduğu hava telgrafı Fransızlar tarafından Kırım Savaşı sırasında kullanılmış, İngilizler de, Karadeniz’in dibine, Bükreş ile Balıkova’yı birbirine bağlayan elektrikli telgraf hattı döşemiştir.

Savaşta, askerler arasında salgın biçiminde ortaya çıkan kolera, iskorbüt, dizanteri ve tifüs gibi hastalıklar sağlık hizmetlerinin önemini artırmıştı. İstanbul’da adına bir hastane de bulunan Florence Nightingale önderliğinde 40 İngiliz hemşire ve “Filles De Charité” adlı bir Fransız kuruluşunun gönderdiği 300 kadar Fransız hemşire, bugün de açık olan La Paix Hastanesi’nde hizmet vermiştir. İlk anestezi malzemeleri de bu savaş sırasında, askerlerin kol ve bacaklarını kesmek gerektiğinde kullanılmıştı.

Savaşta, ünlü yazar Tolstoy da topçu subayı olarak Rus ordusunda görev yapmıştır.

Belediye kurumuna benzer ilk yapı olan Şehremaneti, Kırım Savaşı sırasında kurulmuş, Şehircilik Komisyonu, İstanbul’u 14 mahalleye ayırmıştı. Azınlıkların ve Levantenler’in geleneksel kıyafetlerini terk ederek Batı tarzı giyime yönelmeleri de Kırım Savaşı, Avrupa ile ilişkilerimiz açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Savaşı sona erdiren 30 Mart 1856 tarihli Paris Antlaşması, Osmanlı Devleti’ni ilk kez Avrupa devleti olarak gören ve Avrupalı Devletler Topluluğu’na kabul eden belge olma özelliği ile de tarihe geçmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder