*
Kırım Tatar Türkleri Kırım Hanlığı'nın Osmanlı
İmparatorluğu'na bağlanması ile bir çok alanda işbirliğine gittiler. Kırım
atlıları Osmanlı'nın yanında savaşıyor, eğitim görüyordu. Müzik ve sanat
alanındaki gelişmeler de bundan ayrı tutulamazdı. Bir kısım aydınlar geliyor
eğitim görüyor, bir bölümü de Kırım'a geri dönüyordu.
Gerek Anadolu'da kalan gerekse Kırım'da
yaşayan, Türkiye'deki müzik hayatına etki eden kişileri elde edebildiğimiz
kadarı ile tarihsel sıra içinde sizlere sunmaya çalışacağım.
Abdullah Kırımî, (Kırım, ?— İstanbul, 1590), Türk hattat. Özellikle Kanunî
döneminde ünlenen sanatçının, nesih, sülüs ve muhakkak yazılarda başarılı
yapıtları vardır. Türk müziği ile ilgilenmiş ve tambur çalmıştır. Kırımî, mir
Buhari camisi yakınına gömülüdür 1.
Gazi Giray Han II (1554-3.3.1608), Türk hükümdarı, asker,
bestekâr, şair, bilgin ve sazendesi. Taht alan I. Devlet Giray Han'ın oğludur.
Bora Gazi Giray Han, Kırım hanlarının en büyüklerinden ve 16. yy. Türkiye
tarihinin büyük askerlerindendir. Olağanüstü bir klasik öğrenim ve askeri
eğitim görmüştür. Birinci sınıf bir şair ve en büyük Türk bestekarlarından
biridir. Bilgin ve sanatkârdır.
Saz semaileri ve peşrevleri ile ünü artmış ve
günümüzde eserleri hala çalınmaktadır. Osmanlı mecmualarında kendisinden kısaca
"Tatar" diye bahsedilir 2.
Ekrem Karadeniz'in "Türk Musikisinin
Nazariye ve Esasları" 3 adlı kitabında bestecisi "Tatar"
olarak gösterilen Devrikebir (yürük) Şedaraban Peşrevi, Muhammes (yürük)
usulünde Eviç Hûzi Peşrev, Darbeyn (Yürük) Neva Buselik Peşrev ve Muhammes
(yürük) Saba Buselik Peşrev'in notaları yer almaktadır.
Hüzzam, Şedd-i Araban, Beyati-Araban, hatta
Gülizar, Muhalifi ırak ma kamlarının onun bileşimi olduğu sanılmaktadır.
Günümüze 62 eseri gelebilmiştir. Eserlerinden bazıları şunlardır: l)
Beyati-Araban Peşrevi, 2) Bevati araban Saz Semaisi. 3) Hüzzam Peşrevi, 4)
Hüzzam Saz Semaisi, 5) Mahur Peşrevi 6) Mahur Saz Semaisi (Düyek), 7) Mahur Saz
Semaisi (değişmeli), 8) Muhalifi Irak Peşrevi 9) Muhalif-i Irak Saz Semaisi,
10) Şedd-i Araban Peşrevi ve 11) Saz Semaisi, 12) Zengüle Peşrevi ve 13) Saz
Semaisi, 14) Zirefked Peşrevi ve Saz Semaisi, 16) Arazbar Peşrevi, 17) Gerdani
Peşrevi vel 18) Saz Semaisi Gülizar Peşrevi, 20) Hüseyni Peşrevi, 21) Nişabur
Peşrevi, 22) Rast Saz Semaisi Kantemiroğlu notaları arasında Gazi Giray'ın Şûr
makamında Hafif Peşrev ve Saz Semaisi de bulunmaktadır. Bu makam günümüzdeki
Azeri Türk Müziği'nde kullanılmaktadır 5.
Gazayi mahlasıyla da şiirleri vardır.
"Râyete meyl ederiz kaamet-i dil-cû yerine" gazeli Y. Yektay
tarafından 1930 yılında Rast makamında bestelenmiştir8
Gazi Giray Han güzel ve canlı şarkılar
besteliyor, çeşit çeşit sazları büyük bir başarı ile çalıyordu7 .Yaşadığı yüzyılda bugün dahi
kullanabileceğimiz son derece temiz, son derece dinamik, ritmik ve melodik
cümleler verilmişti. Bugün onları büyük bir zevkle kullanıyoruz ve Türk
Müziğinin ne kadar büyük olduğuna örnekler veriyoruz. Süleymaniye Camii'ne
nasıl hayransak, ne kadar eski olursa olsun onun muhteşemliğine, büyük estetik
ve dengesine hayranlığımız değişmiyorsa, aynı şekilde Gazi Giray'ın eserleri de
takdirimizi toplamaya devam edecektir. Bu eserler derslerde öğrencilere örnek
olarak verilecek baş yapıtlardır 9.
Çoban Devlet Giray (?-1629), Mustafa Ahmed adı ile de bilinir.
Kırım prensi ve bestekar. 1596'da 2 ay kadar Kırım hanı olan I. Fetih Giray
Han'ın oğlu ve Moskova Fatihi Taht alan I. Devlet Giray Han'ın (1551-1577)
torunudur. Günümüze gelen eserleri şunlardır: l) Eviç Peşrevi (Darb-l Fetih 4
hane) ve 2)Saz Semaisi, 3) Feth-i Belgrat Peşrevi (Fahte) ve 4) Saz Semaisi, 5)
Karcığar Peşrevi (Berefşan), 6) Hüseyni Peşrevi (Evsat, Kevseri'de) 7) Muhalif
Peşrevi (Çenber), 8) Rast-ı Sağır Peşrevi (Devr-i Kebir) ve 9) Saz Semaisi, 10)
Şehnaz Peşrevi (Çenber) ve 11) Saz Semaisi, 12) Uşşak Peşrevi I (Çenber), 13)
Uşşak Peşrevi II (Evsat, 3 hane) ve 14) Saz Semaisi'dir 9.
Ali Ufkî Bey (1610?-1685) Santûrî, bestekâr ve müzikolog. Türk Müziği
eserlerini tesbit ederek ilk defa bir nota albümü oluşturmuştur. Kitabında
güfteler gibi melodiler de sağdan sola yazılmıştır. Asıl adı Alberto Bobevio
Leo-politano Bobowski'dir. 1610 da Lvov'da doğduğu sanılır. IV. Murad
döneminde, Kırım Türklerince esir edilip İstanbul'a gönderildiği ve Müslüman
olduğu sanılmaktadır10. O zamanki Batı notası ile Türk Musikisine ait yüzlerce saz ve
söz eserini yazmıştır. "Mecmü'a-i Saz-ü Söz" adındaki kitabında
topladığı bu eserler XV—XVII... Yüzyıla ait yüzlerce Türk Musikisi ürününü
unutulmaktan kurtarmıştır. Daha çok halk musikisine ait parçalar yazmıştır.
Eserler, makam sırasına göre yazılmıştır. İlk makam Hüseyni'dir. Büyük bir
olasılıkla 1640'dan önce Kırımlılarca esir edilip "hezar-fen" (bin
hünerli) bir adam olduğu için saraya alınmıştır.
Thadeus Gasztowtt, Ali Ufki Bey'in Türk asıllı
olduğu üzerinde durmaktadır (La Pologne et L'Islam, Paris 1907, s. 32). Türk
asıllı, yani Lehistan Tatarı olabilir 11.
Abdi Efendi (?— 21.10.1695), Kefeli Derviş Kadı-zade Osman adı ile de
bilinir. Türk dinî eserler bestekarı. Kırım'da Kefe'de doğdu. Bursa'da öldü.
Deveciler kabristanına gömüldü. Mutî mahlasıyla şiirler söyledi. Bestekâr ve
zakir olarak büyük şöhret kazandı. Günümüze ulaşan tek eseri: Uşşak Evsat
İlahi: Yüreğime dost derdi vurdu türlü yareler'dir12.
Aşık Ömer (1621—1707). Asıl adı Abdullahoğlu Ömer olan Aşık Ömer. 1621
yılında Kırım'ın Gözleve şehrinde doğmuştur. Medreseye devam etmiş ve yanda
bırakmak zorunda kalmıştır. Onbeş yaşından sonra kahvelerde saz çalmaya
başladı. Yazdığı şiirleri sazıyla söyledi. Böylece Aşık Ömer olarak her tarafta
tanındı. Bir çok saz şairleri ve yırcılar kendisinden ders almak üzere
Gözleve'ye akın ettiler 13.
Genç yaşta şöhret kazanan Ömer, bir kaç yıl
sonra Dağıstan'a, Azerbaycan'a, İran'a ve Türkiye'ye gitti. Bu memleketlerde
sekiz yıldan fazla kaldı. Aşık Ömer'in hangi tarihte Türkiye'ye geldiğini bu
gün için bilemiyoruz. Ancak uzun süre kaldığını şiirlerinden çıkarıyoruz 14.
Bestelenen şiirlerinden örnekler vermek
gerekirse: Ben sana gönlüm verip de şu cihanda gülmedim (N. Adlim, Karcığar
Düyek Şarkı), Can-ü dilden mail oldum bir saçı Leylâ'ya ben (Emin Akan, Rast
aksak Şarkı), Elâ gözlerine kurban olduğum (koşma) [S. Kaynak (1895—1961) Hicaz
Sofyan Türkü], Ey bâd-ı sabâ sünbül-i reyhanıma değme (N. Pişkin, Hicaz Aksak
Şarkı), Ey Çerh-i sitem-ger dil-i nâlâna dokunma (gazel) l) Faik Bey, Nihavent
Hafif II. Beste, 2) Medeni Aziz Efendi (1842-1895) Hümayun Türk Aksağı Şarkı,
Ey Felek, mecnunuyum Leylâ'yı gözler gözlerim (N. Adlim, Mahur Düyek Şarkı), Şu
karşıdan gelen dil ber (Semai) (G. Çeki, Segah Curcuna Şarkı)l5.
Şunu söylemek gerekir ki, Açık Ömer'in
yaratıcılığı hakkında ilk bilgiler 1848 yılında Profesör Feliks Dombrovski'nin
Petersurg'ta yazılan Asık Ömer isimli makalesinden alındı. Aradan 146 yıl
geçtiği halde, bu makalenin önemi devam etmektedir, ilerde yapılacak çalışmalar
için tarihi vesikalardan, temel kaynaklardan biri olmaya devam edecektir 16.
Selim Giray Han I (1634-22.12.1705), Kırım
hanı Hacı Gazi adı ile de bilinir. 7 padişah devrinde yaşamış 5'i devrinde
hanlık yapmıştır. Ana tarafından II. Gazi Giray'ın (1588—1607) torunudur. Selim
Giray, dedesinin çeşitli yeteneklerini, bu arada müzik ve bestekârlığını almış,
"Selim" mahlası ile şiirler yazmıştır. Bahçesaray'da Selim Giray Han
Camii'nde gömülüdür.
Pek çok şair, hattat, bestekâr ve alimi
cömertçe himaye etmiştir. Bunların arasında Evliya Çelebi, Hafiz Post, Itrî,
Sepetçi-zâde Mehmet Efendi vardır. (Şall Allaahü ale't-tehâmî, Askeri). Şu sabâ
Evsat Cumhur İlâhi de onundur:
Kandedir cehl-ile zulmet nefs-i sûbânındandır17.
Gevheri (Kırım, 1650 ? — İstanbul, 1716), Aşık Mustafa adı ile de
bilinir. Fuad Köprülü, Gevheri adlı eserinde, kendisine Kastamonu'dan
gönderilen bir rivayete yer vermektedir. Bu rivayete göre şairi Kırımlı
saydığını söylemektedir. İstanbul'a gelen Selim Giray'a medhiye yazmasının bir
dereceye kadar memleketinin Kırım olabileceğini ileri sürmektedir18.
Bestelenmiş şiirleri arasında, Beyaz göğsün
bana karşı [S. Kaynak (l895-1961 , Beyati-Araban Curcuna-Düyek Şarkı, Ela gözlü
nazlı dilber (Semai) (Dr A. Yavaşça, 1927), Mahur Aksak Şarkı, Ey benim nazlı
cananım [A.Çağan(1920-1966), Rast Türk Aksağı Şarkı] sayılabilir19.
Kâmili Efendi (?—6. 2. 1821) Kırımlı Tatar Hafız Ahmed adı
ile bilinir. Türk bestekârı. Kırım'dan gelip çocuk yaşlarında Enderun'a alınıp
öğrenim gör-dü. Sesinin güzelliği ile adını duyurdu. Hem dini, hem din dışı
musikiyi iyi derecede biliyordu 20. En kıdemli kazasker sıfatı ile
«reisü'l-ulema » resmi unvanını aldı. Ölümünde Haydarpaşa'ya gömüldü. III.
Selim (24.12.1761—28.7. 1808) 'in musiki hocasıdır. III. Selim deha sahibi Türk
bestekârlarındandır. 15 makam terkib etmiştir. Günümüze ulaşan 103 eseri vardır 21. Klasik Türk Musiki'nde önemli bir yeri olan III. Selim'in
musiki hocası olan Kırımlı Hafiz Ahmed Kâmili Efendi'nin öğrencisinin verdiği
bu eserlerdeki katkısı, sanıyorum hiç kimse tarafından yadsınamaz.
Halim Giray (1772—1823) Kırım'da doğmuştur. Vize'de sürgünde iken ölen
Şehbaz Giray'ın oğludur. III. Selim döneminde İstanbul'a gelmiş, bir süre sonra
Bahadır Giray Han'ın kalgaylığına atanarak Kırım'a gitmiş, sonra tekrar
İstanbul'a dönmüştür, İstanbul'da bir süre kaldıktan sonra Çatalca'ya yerleşen
Halim Giray, orada 1823 yılında vefat ederek, Ferhat Paşa Camii mezarlığına
gömülmüştür. Şarkı ve gazelleri vardır. Eserleri: l) Divan-ı Halim Giray, 2)
Gülbün-ı Hanan'dır 22.
Neş'et Molla Bey Giray (1843—1900) Avukat Neyzen Kırimîzâde adı ile
de bilinir. Türk bestekârı. Anadolu Kazaskeri Kırımlı-zâde Ahmet Reşit
Efendi'nin (ölm. 23. 11. 1863) oğlu ve Kırım Hanları (Giraylar)
hanedanınından-dır. Edhem Paşa Türk musikisi repertuarı nota koleksiyonunun en
önemli kısmını Paşa'nın ölümünden sonra o satın almıştır. Türk musikisinin
hamilerindendi. Fihrist-i Ahlâk ve Kırımî-zâde Mecmuası adlı eseri vardır.
Hayli de nota bastırmıştır. Günümüze ulaşan şu iki sarkısı kalmıştır. Hüzzam
Yürük Aksak (Gelince bezme mestane, müseddes) ve Nihavent (Neler çekdim zamane
dilberinden). Neş'et Molla Bey Türk avukatlarının pîri sayılmaktadır 23.
Leylâ Saz (1850—6. 12. 1936) Türk kadın şarkı bestekârı, şair ve
edebiyatçısı. Dedesi ve annesi tarafından Kırımlı'dır. İstanbul'da doğdu.
Müzisyenliği, şairliğinden üstündür. Ölümünden üç yıl önce « Saz » soyadını
almıştır. Mezarı Edirnekapısı Şehitliği'ndedir. Leylâ Hanım, Arapça, Farsça,
Fransızca ve Rumca biliyordu. Doğu ve Batı kültürlerinin içinde yetişti.
Dilhayat Kalfa'dan sonra, Türk Musikisi'nin şöhret sahibi ikinci kadın
bestekârı oldu. Piyano çaldığı için Batı Musikisi'ne de açıktı. 200 den fazla
şarkı besteledi. Bunların notaları yandığı için dörtte biri kadarı günümüze
gelebildi. Günümüzdeki eserleri: 46 Şarkı, l Türkü, 5 Marştan ibaret 52 parçadır.
9 defa Hicaz, 7 defa Hicazkâr. 4'er defa Hüzzam, Suzidil, Suzinak makamlarını
kullanmıştır. Leyla Hanım'ın eserlerinden olan 5 Marş özellikle bir bayan
tarafından meydana getirildiği için önemlidir, l Vatan Marşı (Sen anamızsın
vatan), 2 Tararruf Marşı, 3 Hicazkar Milli Marş, 4 Hicaz Marş (Yaslı gittim.
Şen geldim, Samih Rifat), 5 Nihavend Nim Sofyan Marş (Düşman çok hile kurdu,
1922) 24.
Orhan Tanrıkulu (22. 2. 1937—19. 3. 1989) Türkiye'nin
yetiştirdiği en iyi orkestra şeflerindendir. Annesi tarafından Kırımlı olan ve
Türkiye'nin en büyük sopranolarından Kırım Sudak doğumlu Remziye Alper ile
evlenmiş olan Tanrıkulu. Kırım Türk müziğinin nadide parçalarını klasik
orkestra için düzenlemek ve bunlardan albümler yapmayı planlıyordu. Ne yazık
ki, bunu gerçekleştiremedi. "Karaker atım", "Karşıdan kördüm
seni", "Elmas" adlı Kırım halk yırlarını orkestra ve piyano için
düzenledi25.
§
Günümüzde Türkiye'de yaşayan ve geniş halk
kitleleri tarafından tanınan Kırım kökenli sanatçılar arasında: orkestra Şefi
Gürer Aykal, soprano Remziye Alper, Türk Sanat Müziği'nde Nesrin Sipahi ve Sami
Aksu, Türk Halk Müziği'nde Yıldız Ayhan. Arabesk adı verilen fakat kendisinin
bu ismi kabul etmediği tür'de bestekâr ve yorumcu Orhan Gencebay. Türk Hafif
Müziği ya da pop müzikte Erol Büyükburç, Esin Engin, Ulvi Kırımlı, Ozan Orhon.
Sinema sanatçıları: Cüneyt Arkın (Fahreddin
Cüreklıbatur), Kartal Tibet, Suzan Avcı, Aydan Şener, Zihni Göktay, Meral
Konrat, Türkiye'de tanınan yazar Cengiz Dağcı, Afet Ilgaz ve şu anda isimlerin;
yazamadığımız ya da henüz öğrenemediğimiz müzisyen ve sanatçılarla birlikte
kendi dallarında Türkiye'de tanınmışlar ve birer ekol olmuşlardır.
Gerek Osmanlı döneminde, gerekse Türkiye
Cumhuriyeti döneminde Kırım'la olan ilişkiler, göçler, bestekârlar ve eserleri
Kırım Tatarları'nın Türkiye'deki müzik hayatına etkilerini gözler önüne
sermektedir.
Müzik ve sanat dünyasındaki günümüzdeki
isimler ise bu etkinin bitmediğini ve her alanda gelişerek devam ettiğini
göstermektedir.
Gelecek günler Kırım ve Türkiye'yi daha da
yakınlaştıracaktır.
Originea Tãtarilor - Locul lor în România şi în lumea Turca /
Tatarların Kökeni - Romanya'da ve Türk Dünyasındaki Yeri / (The Origin Of The
Tatars - Their Place in Romania and in The Turkish World) - Editura Kriterion
Bükreş,1997 sf.257-262
1 "Abdullah Kırımî", Büyük Larousse Sözlük ve
Ansiklopedisi. Cilt l, İstanbul Inter-
press Basın ve Yayıncılık, 1992
2 Y. Öztuna, « Gazi Giray Han II », Büyük Türk Musikisi
Ansiklopedisi, Cilt l, Ankara :
Kültür Bakanlığı Yayınları, 1990.
3 E. Karadeniz, Türk Musikisinin Nazariye ve Esasları, Ankara.
Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, [t.y.], s., 285—609
4 T. Kayan, «Gazi Giray Han ve Müzisyenliği Üzerine Dr. Selahattin
İçli ile Bir Emel
Dergisi, S, 174 (Eylül-Ekim, 1989), s, 27—28.
5 Öztuna, Cilt 2, s. 363.
6 Öztuna, Cilt 2, s. 552.
7 I. H. Ertaylan, Gazi Geray Han, İstanbul: Kırım Türkleri
Yardımlaşma Cemiyeti 1958,
s. 64.
8 Kayan, s. 28.
9 Öztuna, Cilt l. s. 203.
10 «Ali Ufki Bey», Thema Larousse Tematik Ansiklopedi, Cilt 6,
[y.y.]. Milliyet
Gazetecilik A. Ş., 1993-1994.
11 Öztuna, Cilt l, s., 54—55.
12 Öztuna, Cilt l, s. 10.
13 M. Ülküsal, Kırım Türk-Tatarları, İstanbul l980,s. 262— 263.
14 Ş. Elçin, Aşık Ömer, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1987,
s, 5.
15 Öztuna, Cilt 2, s. 570.
16 R. Fazıl, Aşık Umer, Taşkent: Gafur Gulam Adına Edebiyat ve
Sanat Neşriyatı
1990; s. 6.
17 Öztuna, Cilt 2, s. 283.
18 Ş. Elçin, Gevheri Divânı, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı
MIFAD Yayınları 56,
1984, s., 11—12. Ş. Elçin, Gevheri. Ankara:
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları:
821, l987. s. 2.
19 Öztuna, Cilt. 2, s. 552.
20 Öztuna, Cilt l, s. 420. 21 Öztuna, Cilt 2, s. 279.
22 R.Toparlı, M.S. Çöğenli (haz.), Divan-i Halim Giray, Erzurum:
Atatürk Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Yayını, 1991.
23 Öztuna, Cilt 2, s. 107.
24 Öztuna. Cilt 2, s. 264—267.
25 Z. Karatay, «Orhan Tannkulu»,
Emel Dergisi, S. 173 (Temmuz-Ağustos, 1989),s. 34.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder