6 Ağustos 2013 Salı

Kırım’da Türk Nüfusunun Azalma Sebebleri



Mir Kasım Osmanov

Kırım Türkleri’nin tamamının 1944’te Orta Asya’ya sürgün edilmeden önce de 18-19. asırlarda da Kırımdan Anadolu’ya önemli göçler olmuştur.

Bilindiği üzere, 1783 yılında Kırım Hanlığı Rusya İmparatorluğu tarafından istilâ edildi ve bu ülkenin yerli halkı olan Kırım Tatarları üzerinde baskılar uygulanmaya başlandı.

O döneme kadar iç krizlere ve türlü şekildeki belâlara maruz kalan Kırımlılar, başlarına gelen baskı ve zulümlere (anavatanlarından sürülmeye, mülklerinin ellerinden alınmasına ve muhtelif baskılara) dayanamayarak Osmanlı İmparatorluğu'na kitleler halinde göç etmeye, daha doğrusu kaçmaya mecbur kaldılar.


Bu süreç uzun müddet devam etti. Meşhur şarkiyatçı “Alexandre Bennigsen” şu bilgileri vermektedir:

-1784 - 1787 yılları arasında sekiz binden fazla kişi Türkiye'ye sığındı;

-1792 yılından sonra 300 bine yakın Kırım Tatarı, bilhassa göçebe Nogaylar, vatanlarını terk ederek Türkiye'ye göç ettiler, yerlerine Rus sömürgecileri yerleştirildi;

-1812 yılında Rus-Türk Savaşı neticesinde Orkapı ardındaki Nogay ordası tamamıyla Türkiye'ye göçtü;

-1860 -1863 yıllarında Rus baskılarından korkarak 200 bin civarında Kırım Tatarı göçmeye mecbur kaldı;

-1874 -1875 yıllarında yine 8 binden ziyâde insan daha Kırım'ı terk etti; tedricî göçler ve anavatandan kaçışlar bu tarihten sonra da devam etti.

Kısacası, ortalama yüz yıl boyunca durmaksızın devam eden hicret âfeti neticesinde Kırım yarımadasında ancak 188 bin kadar Kırım Tatarı kaldı. 1897 nüfus sayımı sonuçlarına göre Kırım'ın tamamında nüfus 525 bin olarak hesaplanıyordu. Bu durumda bütün ahalinin sadece üçte bir gibi bir kısmını yerli halk teşkil ederken, kalan kısmını işgal ve sömürü süreci sonucunda sonradan gelenler oluşturmaktaydı.

Böylece, en iyi topraklardan sürülmüş, ve başka iktisadî zorlamalardan duçar olmuş olan Kırımlılar ekonomik açıdan tükendiler, fakirleştiler ve türlü sosyal dertlere maruz kaldılar.

Meselâ, 1913 yılında askerliğe çağrılacak Kırım Tatar gençlerinin yüzde doksanlık kısmında verem tespit edildiği açıklanacaktı (Bu hastalığın halkın sürekli ezilmesi neticesinde yayıldığı şüphesizdir). Bu durum Kırım Tatarlarının tamamen yok olmaya mahkûm olduklarını gösteriyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder